İSRAİL-FİLİSTİN ÇATIŞMALARINDA İRAN’IN TEPKİSİ

System.Web.UI.WebControls.Label / İSRAİL-FİLİSTİN ÇATIŞMALARINDA İRAN’IN TEPKİSİ / İSRAİL-FİLİSTİN ÇATIŞMALARINDA İRAN’IN TEPKİSİ / hamaset.com.tr

15 Mayıs 2021 Cumartesi

529 Görüntüleme

DÜNYA
Ali Şahin | TÜRKİYE

İSRAİL-FİLİSTİN ÇATIŞMALARINDA İRAN’IN TEPKİSİ / hamaset.com.tr

9-10 Mayıs 2021 tarihlerinde radikal Yahudi gruplar tarafından “Kudüs Günü”nün kutlanması ve bu kutlamalar çerçevesinde Kudüs baskınına çağrıda bulunulması Filistin’de olayların çıkmasına sebep olmuştur. Ramazan ayına denk gelen baskın, Filistinlilerin tepkisini artırmıştır. Bu doğrultuda protesto yürüyüşleri gerçekleştirmiş, Harem-i Şerif’in bazı noktalarına barikatlar kurmuşlardır. Bu protestolara İsrail polisi sert bir şekilde müdahale etmiş ve olayların tırmanmasına sebep olmuştur.

Yaşanan olaylara dünyadan tepkiler yağarken tepki gösteren ülkelerden birisi de İran olmuştur. İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif,  “İsrail, İslam’ın en kutsal bayramında İslam’ın en kutsal 3. Camii’nde masum ibadet eden sivilleri de vurdu. Mescid-i Aksa saldırı altındadır” şeklindeki ifadesi ile İsrail’i sert bir şekilde kınamıştır. İran Meclis Başkanı Muhammed Bakır Kalibaf ise Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri (BM)  Antonio Guterres’e bir mektup yazarak bu şiddetin bir an önce durdurulması için önlemler alınmasını istemiştir. İran Devrim Rehberi Ayetullah Ali Hameney de İsrail’in bir terör devleti olduğu ve ona karşı savaşmanın herkesin görevi olduğunu ifade etmiştir.

FİLİSTİN'İN KURTULUŞU TEK ÇARE

Bunun yanı sıra İran Devrim Rehberi Ali Hamaney’in danışmanlarında Ali Ekber Velayeti katıldığı bir webinarda, “Filistin meselesinin İran’ın dış politikalarında hala önemli ve öncelikli meselelerin başında geldiğini ve Filistin’e olan desteklerini sonuna kadar sürdüreceklerini” ifade etmiştir. Ayrıca İran parlamentosunda da Filistin’in kurtuluşunun tek çare olduğu ifade edilmiş ve İsrail kınanmıştır.

ARAP DEVLETLERİNİN İSRAİL İLE NORMALLEŞMESİ İRAN İÇİN TEHDİT UNSURU

İran, İslam Devrimi’nden bu yana kendisini mustazafların hamisi olarak görmüş ve ezilen her halka yardım etmesi gerektiğini anayasal olarak ifade etmiştir. Ancak İsrail’in İran için bir tehdit oluşturması, İran’ın ümmet politikası Filistin meselesine özel hassasiyet göstermesine neden olmuştur. Diplomatik alanda verdiği desteğin yanında Filistinli gruplara ekonomik ve silah desteği vermekten çekinmemiştir. Nitekim Devrim Rehberi Ali Hamaney çeşitli konuşmalarında Filistinli grupların silahlandırılması gerektiğini ifade etmiştir. Sonuç olarak değerlendirildiğinde, Siyonist İsrail’in Filistin’deki acımasız katliamlarına İran üst düzey yetkililerinden sert tepkiler verilmiştir. Bunun yanı sıra, İran’ın Arap Baharı’ndan beri dillendirdiği direniş ekseninin bir parçası olarak gördüğü Filistin’e söylemsel olarak destek verilmiştir. Ayrıca İran’ın Filistin’e ekonomik ve silah desteği verdiği iddiaları geçmişten beri dillendirilmektedir. Bu manada İsrail açısından tehdit oluşturan Hamas, İslami Cihad gibi örgütler İran açısından büyük bir öneme haizdir. Zira İbrahim Antlaşmasından sonra bölgedeki Arap Devletleri’nin İsrail ile normalleşmesi İran açısından tehdit oluşturmaktadır. Bu tehdidi kırmak adına İran’ın Filistinli grupları destek verdiği mevcut söylemler üzerinden çıkarılabilir.

İRAN ULUSLARARASI ALANDA İSRAİL'E BÜYÜK BİR TEPKİ GÖSTERMİYOR

Ancak İran’ın uluslararası alanda ciddi manada büyük bir tepki göstermediği de görülmektedir. Bu durum ise Filistin’deki son olaylarda İran’ı konumlandırmayı zorlaştırmaktadır. Bunun yanı sıra gerek İsrail gerekse ABD, Hamas’ın İran tarafından desteklendiği dillendirilmektedir. Öte yandan Biden Avrupa Birliği (AB) ülkeleri aracılığıyla İran ile Viyana görüşmeleri yapması ve yaptırımların kaldırılması konusunda bir müzakere sürecine girmiştir. Bu durum başta İsrail olmak üzere ABD’deki cumhuriyetçi kadroları rahatsız etmektedir. Nitekim ABD eski Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Twitter hesabından İran’ın terör örgütü olarak değerlendirdikleri Hamas’ı desteklediğini, ABD’nin terör örgütünü finanse eden bir devletle aynı masada oturmaması ve görüşmeleri bir an önce kesmesi gerektiğini ifade etmiştir. Biden yönetiminin, İsrail’in saldırılarını “meşru müdafaa hakkı” olarak görmesinin, müzakerelere zarar vermemek adına İran’ı görünmez yaptığı söylenebilir. Zira ABD yaptırımlarından sonra İran’da ciddi manada ekonomik darboğaz yaşanmaktadır.

Bunun yanı sıra Haziran ayında İran’da yapılacak seçimler de İran dış politikasında bir belirsizliğe yol açmaktadır. Seçim sonrasında İran’da reformistlerin yerine gelebilecek muhafazakâr bir cumhurbaşkanının Kudüs meselesinde aktif olma durumu ve Viyana görüşmeleri, merakla beklenen konular arasındadır.



DİĞER YAZILAR


Haritalar ile belirlenen sınırların ötesinde

2022 © Tüm hakları saklıdır.