İYİ GÜN DOSTLARI RUSYA VE İRAN

System.Web.UI.WebControls.Label / İYİ GÜN DOSTLARI RUSYA VE İRAN / İYİ GÜN DOSTLARI RUSYA VE İRAN / hamaset.com.tr

1 Mart 2025 Cumartesi

Çeviren:Haber Merkezi |

Esad'ın düşüşü ve Avrupa'da olası bir ateşkes muhtemelen dinamiklerin değişmesi anlamına gelecektir

İYİ GÜN DOSTLARI RUSYA VE İRAN / hamaset.com.tr

Yazar: Arman Mahmoudian

Çeviri: M. Hulusi Cengiz

2015-2025 yılları arasındaki on yıllık dönem, Rusya-İran ilişkilerinde çok önemli bir döneme işaret etmektedir.

Eylül 2015'te Rusya, İran, Suriye ve Irak, RSII (Rusya-Suriye-İran-Irak Ortak İstihbaratı) olarak bilinen ortak bir istihbarat paylaşım ağı kurdu. Birkaç gün sonra, en son 16. yüzyılda Osmanlılara karşı omuz omuza savaşmış olan İran ve Rusya, beklenmedik bir şekilde ortak bir askerî harekât başlattı. Amaçları, Suriye'deki iç savaşta Beşar Esad'ın zor durumdaki rejimini desteklemekti.

Bu iş birliği alışılmadık bir askeri stratejiyle sonuçlandı. İran kuvvetleri karada ilerlerken, Rus hava gücü Suriyeli isyancılara karşı kapsamlı bombalama kampanyaları yürüterek gökyüzüne hâkim oldu.

Savaş alanının ötesinde, ikili ilişkiler birçok alanda genişledi. Rusya, uzun süredir ertelenen S-300 füze savunma sistemini nihayet 2016'da İran'a teslim etti ve Moskova, OPEC müzakerelerinde Tahran ile Riyad arasında arabuluculuk rolü bile üstlendi. Sonuç olarak Suudi Arabistan, kendi petrol üretim kesintilerini İran'ın paralel kesintilerine bağlamaktan kaçındı.

Ancak artan iş birliğine rağmen gerginlikler devam etti.

Her iki taraf da ekonomik ganimetten daha fazla pay almak için yarışırken, Suriye'de savaş sonrası yeniden inşa sözleşmelerinin paylaşımı konusunda anlaşmazlıklar ortaya çıktı. İran ayrıca Su-35 savaş uçakları da dahil olmak üzere gelişmiş silahlar istedi, ancak Rusya silah ticaretini sonuçlandırma konusunda defalarca oyalandı.

Yine de ilişkiler güçlenmeye devam etti. Ancak bu aşamada Rusya üstünlüğünü korudu. Hava kuvvetleri Suriye'de belirleyici rol oynadı ve Moskova, baskın askeri ve ekonomik güç olmaya devam etti.

Bu denge, 2022 yılında Rusya'nın Ukrayna'yı geniş çaplı işgali ile değişmeye başladı. Savaş, Rusya-İran ilişkilerini büyük ölçüde değiştirdi. Çatışma uzadıkça Rusya, kendisini giderek daha fazla izole edilmiş, uluslararası yaptırımların yükü altında ve uzun süreli bir savaş için askeri olarak hazırlıksız buldu.

Askeri destek konusunda çaresiz kalan ancak Batı'nın dayattığı kısıtlamalar nedeniyle kısıtlanan Moskova, Tahran'a yöneldi. Özellikle ABD'nin JCPOA'dan çekilmesinin ardından zaten ağır yaptırımlar altında olan İran, bir fırsatın farkına vardı.

Kaybedecek pek bir şeyi kalmayan ancak kazanacak çok şeyi olan Tahran, insansız hava araçları ve diğer silahları sağlayarak kendisini hızla Rusya'nın başlıca silah tedarikçisi olarak konumlandırdı.

 

 

İran'ın Rusya'ya verdiği destek sadece mali teşviklerden kaynaklanmıyordu.

Daha da önemlisi, Tahran'ın asimetrik ilişkilerindeki güç dinamiklerini yeniden ayarlamaya yönelik stratejik hırsını yansıtıyordu. Rusya, on yıllar boyunca ekonomik ve askeri üstünlüğünü kullanarak şartları dikte etmişti. İran, Moskova'ya kritik askeri varlıklar sağlayarak koz elde etmeye ve kendisini vazgeçilmez bir ortak olarak konumlandırmaya çalıştı.

Bu strateji sonuç vermeye başladı ve Rusya, İran'ın Hayyam askeri uydusunu fırlatarak daha derin bir teknolojik iş birliğinin sinyallerini verdi.

Bununla birlikte, Rusya-İran ilişkilerinin Ukrayna'daki savaş ve Suriye'de Esad rejimini korumaya yönelik karşılıklı çabalar tarafından şekillendirildiği açıktır. Şimdi şu soru ortaya çıkıyor: Esad'ın yokluğunda ve Ukrayna'da ateşkes ya da barış anlaşması ihtimalinin artmasıyla bu ilişkiye ne olacak?

Esad rejiminin çöküşü, Rusya-İran ilişkilerinde giderek büyüyen bir boşluk yarattı. Öncelikle, birincil ortak askeri çabaları olan Suriye'deki iş birliği sona erdi. Bunun yanı sıra, Suriye'de ortak bir tehdit algısı olmadan, Orta Doğu'da örtüşen çıkarlarının kapsamı azaldı.

Tarihsel olarak İran ve Rusya, özellikle İran'ın İsrail'e karşı düşmanlığı ve Basra Körfezi'ndeki Arap devletleriyle ilişkileri konusunda önemli anlaşmazlıklar yaşamıştır.

Buna ek olarak, Ukrayna'daki savaşın sonuçlanması İran'ın Rusya üzerindeki geçici kozunu ortadan kaldıracaktır. Savaş olmadan İran'ın Moskova için stratejik önemi azalacaktır. Basitçe söylemek gerekirse, Rusya artık İran'ın insansız hava araçlarına ve askeri desteğine ihtiyaç duymadığında, Tahran'ın Rusya'nın acil ihtiyaçlarını karşılamak için sunabileceği çok az şey olacaktır.

Bu değişim, ilişkilerdeki asimetriyi yeniden tesis edecek ve Rusya'yı bir kez daha baskın bir konuma getirecektir.

Dahası, Rusya'nın Ukrayna'da olumlu bir ateşkes ya da barış anlaşması sağlamak ve ABD ile ilişkilerini yeniden inşa etmek için Washington ile ihtilaflı olduğu diğer alanlarda gerilimi azaltmaya çalışması kuvvetle muhtemeldir.

Bunlar arasında Moskova için en harcanabilir olanı İran gibi görünüyor. Esad'ın gitmesi ve Ukrayna savaşının sona ermesiyle birlikte, Rusya'nın Tahran'la yakın ilişkilerini sürdürmek için daha az stratejik nedeni olacak ve bu da İran'ı diplomatik olarak kenara itilmesi muhtemel bir aday hâline getirecektir.

ABD ile yumuşama arayışına ek olarak, Rusya'nın Esad ve Ukrayna savaşı sonrası dönemde İran'dan uzaklaşmak için başka teşvikleri de olacaktır. Kilit faktörlerden biri, Moskova'nın sürekli olarak sürdürmeye ve genişletmeye çalıştığı bir ortaklık olan İsrail ile olan ilişkisidir.

 

Bir diğer önemli faktör ise Basra Körfezi'nde değişen jeopolitik manzaradır.

Başkan Trump yönetimi, İran’a karşı “maksimum baskı” kampanyasını yeniden canlandırırken, Suudi Arabistan ve BAE de dahil olmak üzere Körfez Arap ülkelerinin, Tahran’a karşı ABD ile daha yakın bir ittifak kurması ya da en azından bu yönde bir baskı hissetmesi muhtemeldir.

Bu bağlamda İran’la arasına mesafe koyması, Rusya’nın bölgedeki kilit ortaklarını yabancılaştırmadan Arap devletleriyle ilişkilerini korumasına yardımcı olacaktır.

Bu değişim, İran için önemli bir zorluk teşkil edebilir.

Başkan Trump, azami baskı kampanyasını yeniden başlatırken, Tahran, kararları engellemek ve yaptırımları veto etmek için Birleşmiş Milletler’de Rusya’nın diplomatik desteğine acilen ihtiyaç duyacaktır.

Sonuç olarak, Suriye'deki iç savaş ve Ukrayna'daki savaş, Rusya-İran ilişkilerini güçlendirdiği gibi, bunların çözümü de ortaklığa yeni zorluklar getirecektir.

Kaynak: Responsible Statecraft

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Makalede temsil edilen görüşlerin sorumluluğu yazara aittir, söz konusu yazı ve görüşler Hamaset'in editoryal politikasını yansıtmayabilir.



DİĞER YAZILAR


Haritalar ile belirlenen sınırların ötesinde

2022 © Tüm hakları saklıdır.